Cuma, Nisan 22, 2016

Yeni Blog Yayında ! :)



Bundan böyle yeni yayınlar, yeni projeler ;

https://fbfajans.net/

ve

https://wordpress.com/posts/fbfajans.net  ' de :)

Son olarak miss gibi kahve kokan bir yazım var. Ankara #06kahvegünleri nden...

https://fbfajans.net/2016/04/17/o6kahvegunleri-nden-detaylar/ 

Muhakkak bekliyorum. İnstagram hesabım: futuristblogger dan da keşif fotoğraflarımı takip edebilirsiniz.

Sevgiler, Saygılar Efenim! :)




Pazartesi, Şubat 01, 2016

Kalp- Göz- Kadraj

Sanırım artık emektar makinem Nikon D3100 için yeni bir objektife ihtiyacım var. Her ne kadar Ara Güler'in;"En iyi makine en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı." sözüne katılsam da... 
Fotoğrafta kullandığım "Kalp-Göz-Kadraj" denklemini bende oluşturan Bay Jonathan' a teşekkürlerimle..Kendisi gerçek bir üstad. Teknolojinin var olmadığı zamanlarda, zoom lensler yokken, çekmek istediğin şeye yürümek zorundayken yaşamış bir üstad kendisi.Antalya Fotoğraf Kulübü' nde bir kez sohbet etme şansım olan Jonathan Stigner' i hayranlıkla dinlemiştim. İz düşümdür fotoğraf ; kalpten göze oradan kadraja düşer.  
Bugün arşivimde fotoğraflarımı kurcalarken, kesinlikle yeni bir objektife ve yeni keşiflere ihtiyacım var dedim. Yeniden fotoğraf makinemi elime almalıyım ve ; 
Erkenden uyanmalıyım, güneşin hiç bıkıp usanmadan, kusursuz bir şekilde yeniden doğmasına şahit olmalıyım. 
Ankara' da deniz yok diye yakınan sürüye kapılmadan, keyifle çayımı kahvemi yudumlamalıyım. 
Yeni yerler keşfetmek için yola koyulmalıyım, seyir ederken seyretmeliyim alemi... 
Sevimli birilerinin dakikalarca ilginç bir poz vermesini beklemeliyim  belki:) 
Çok kimselerin bilmediği yeni yerler keşfetmeliyim.
Karanlığın ışığa basıncaya kadar olduğunu hatırlayıp, unutmamalıyım.
Yaramazlık yapanları gerekirse iğnelemeliyim :) Bu fotoğraf Merve Akyel' den..(Dipnot: Kendisi işini ruhla yapan başarılı bir doğum fotoğrafçısıdır.)
Mesafeleri zihinde oluşturmayı bırakıp, Bay MK yı da ikna edip tası tarağı toplayıp gitmeliyiz arada.(Dünyayı gezmek elbet var planda, ama şimdilik Kaz Dağları, Datça falan)
Kahve paylaşımlarımdan dolayı beni günde 10 bardak kahve içiyor zannederek endişelen yakınlarıma gülümseyip, #gününkahvesi koleksiyonuma devam etmeliyim. 
Yeni ve ilginç lezzetler keşfedip, öğrendiklerimi cebime koymalıyım. Kesinlikle bir gün lazım oluyor :) Kariyer peşinde koşarken kaçırdığım pilav olayında çok şey öğrendiğim "Crystal Hotels" şeflerine sonsuz teşekkürlerimle. En azından sunumdan kurtarıyorum :) 
İlginç insanlar tanımalıyım, onları ziyaret etmeliyim. Çok konuşmanın çok faydalı bir şey olmadığını tek bir cümlenin hafızaya kazınacağını, tüm sorularıma susup tek bir şey söyleyen ihtiyardan öğrenmeliyim. 
Kitap kokusunu içime çekmeliyim, tabi bir de photoshop öğrenip eskisi gibi gibi fotoğrafları böyle fütursuzca karartmamalıyım. 
İhtiyarın evindeki gibi korku ile heyecan arasında titreyerek fotoğraf çekmeliyim yeniden.
Hiç tanımadığım insanlara içtenlikle sarılmalıyım. 

Yeni kapılar açmalıyım...
Ve bunun için anahtarlarımı biriktirmeye devam etmeliyim. 
Kusursuz bir denge sırası ile gelen kitaplarımı okumaya, kahvemi yudumlamaya devam etmeliyim. 
"Gerçekler ve hayaller" arasında ben yine hayalleri seçmeliyim. Bu fotoğraf Sevgili kuzenim Adnan Özlü tarafından çekilmiştir ve bu başlıkla Hürriyet Gazetesi Seyahat ekinde yer almıştır.O gün ne kadar mutlu olmuştum. :)
Dokuları, yansımaları gözlemleyerek yoluma devam etmeliyim. 
Mevlevi Konağına' da adım atmalı..
Kiliseyi de görmeliyim. Tapınaklara baktım, kiliselere, camilere...Sonra ilahi olanı kendi gönlümün içinde buldum..dediği gibi Mevlana' nın içime dönmeliyim. 
Herkese isterlerse gerçekten o bilge kişiyi bulabileceklerini anlatmalıyım. İnsanlardan yaşadığım bu mucizeyi saklamamalıyım. 
Dün dünde kaldı can cazım deyip,yeni şeyler söyleyip, yazmalıyım. Herkesi, her şeyi sevgiyle anmalıyım. 
Yeryüzünde bunaldığımda gökyüzüne bakmalıyım. Bulutlardan ilham almalıyım.Her seferinde onlara hayran kalmalıyım. 
Ve güneşi böylece batırıp, eğer benim için yeniden doğarsa yine ona sahip çıkmalıyım. Şükretmeliyim, teşekkür etmeliyim. 
Evet evet!! Ben yeni bir objektif alıp Ankara' yı keşfetmeye başlamalıyım :)



Salı, Mart 10, 2015

"8 Saniye" Esra' ya...

İ   

     İşte bu sahnede içindeki özgürlüğü seninle birlikte hissettim, hissettiler Esra İnal…

     Türkiye‘ de bir cami imamının Cuma hutbesinde cemaate tavsiye edildi senin hikayen, köşe yazarları seni yazıyor…  

      İnsanlık olarak, millet olarak ihtiyacımız vardı bu filme. İyileşmeye, farkında olmaya, değişmeye…


     Farkındalık yolculuğunda attığın adımları bu film ile taçlandırdığını gördüm ben. Seni anlayan kaç kişi olur bilmiyorum ama çok insanın ihtiyacı vardı. Kadınlar ile ilgili hep üzücü ve moral bozucu gündemlerden haberdar olurken senin başarın, kendin olma savaşın birçok kadını güçlendirecek. 


     Kendisi gibi olmadan bir yerde “var” olmaya çalışan o kadar insan var ki Esra!Herkesin farkındalığı başka bir şekilde başlar. Sen rüyalarınla, belki bir başkası başına gelen atlattığı ağır bir hastalıkla… O hastalık hediyedir aslında insana… Yani anlayana!

     “Her insanın kaderi kendi çabasına bağlıdır.”Keşke herkes senin gibi kendini kendine emanet edebilse Esra! Aynanın karşına geçip “Bana Emanetsin” diyebilse.


     Artık kendisine ne olduğunu bilmeyen o kadar çok insan var ki Esra! İçindeki boşluğu dışarıdan doldurmaya çalışan. Mutluluğu koşullara bağlayan… Kendi içinde mutlu olmadan, dışarıdan gelecek birinin gelip kendisini mutlu etmesini uman! Bu kısır döngüleri yaşayan o kadar çok insan var ki çevremde, sana teşekkür ederim ki artık yorulduğum arkadaş terapileri yerine onlara “8 saniye” için bir bilet alacağım. Mümkün olsa ben çevremdeki herkesi toplayıp yani işte bir sinema salonu kapatıp izletmek isterdim hikayeni, filmini.

     Rüyalarımız, unuttuğumuz ya da yok saydığımız şeylerin hatırasıdır. Genişlemekte olan ruhlarımızın aynasıdır deniliyor filmde. 12 Eylül 2013 te yazdığım "Bir Yer Var!" yazım ve hala devam edem rüyam konusunda da bana benzeyen seni görmek beni çok mutlu etti.  


     Yaşam mücadelenle, yaşadıklarından yansıttıklarınla beni, bizi kendine getirdin Esra. Unuttuklarımızı hatırlattın ya da yeni birilerini uyandırdın.


     Farkındalık yolculuğuna çıkanların ortak felsefedir dimi bu ; “Tek bir kişiye ulaşsın diye” … Bende tek bir kişiye ulaşır da bir şeyler değişirse ne mutlu diye yazdım ve en çok da gönülden seni tebrik etmek için Esra.


     …Ve “4 Anlaşma”-         Söz büyüdür.
-         Hiçbir şeyi kişisel alma.
-         Varsayımda bulunma.
-         Yapabildiğinin en iyisini yap.
(Don Miguel Ruiz) 


Son olarak bu bilette bana hediye gelmişti. Zira en son vakitsizlikten ne zaman sinemaya gittiğimi hatırlamayan ben. 
Belki de bu bilette tesadüf değildir Esra ;)